Menü

ASKERÎ PERSONELİN SİGORTALILIK SÜRESİNİN BAŞLANGICI, FİİLİ VE İTİBARİ HİZMET SÜRESİ ZAMLARI

Temmuz 22, 2019 - EMSAL YARGI KARARLARI

ASKERÎ PERSONELİN SİGORTALILIK SÜRESİNİN BAŞLANGICI, FİİLİ VE İTİBARİ HİZMET SÜRESİ ZAMLARI

I. SİGORTALILIK SÜRESİNİN BAŞLANGICI

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4 üncü maddesinin 4 üncü fıkrasının (d) bendine göre “Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda, Türk Silâhlı Kuvvetleri hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken askerî öğrenci olanlar ile astsubay meslek yüksek okulları ve astsubay naspedilmek üzere temel askerlik eğitimine tâbi tutulan adaylar(ın)” bu okullarda geçen eğitim süreleri sigortalılıklarından sayılır.

Kanun koyucu askerî personelin erken emekli olmaları için daha öğrenci iken sigortalı olduklarını kabul etmiştir. Bu sebeple, askerî personelin sigortalılık süresi, bahsedilen okullarda öğrenime başladıkları tarihten itibaren başlamaktadır. Ancak 5510 sayılı Kanunun 6 ncı fıkrası uyarınca kanunda sayılan okulları tamamlamadan buralardan ayrılanlar ile bu okulları tamamlamalarına rağmen görevlerine başlamadan ayrılanların, bu okullarda geçen eğitim süreleri sigortalılıklarından sayılmayacağı kurala bağlanmıştır.

Nitekim Danıştay’ın bir kararında, harp okulunu tamamlayarak ayrılan kişinin öğrencilikte geçen süresinin emeklilik fiili hizmet süresinden sayılmayacağı görüşüne yer verilmiştir[1]. Yine Danıştay, fiili hizmet süresi zammından yararlandırılmamasına ilişkin işlemin idare mahkemesince iptali üzerine, iptal kararına göre fiili hizmet süresi zammı da dikkate alınarak kendi isteği ile emekliye sevk edilen, ancak anılan kararın Danıştay Dairesince bozulması sonucu emeklilik için yeterli hizmet süresi koşulunu kaybettiğinden eski görevine döndürülen kişinin, emekliye ayrıldığı tarih ile yeniden göreve başlatıldığı tarihe kadar geçen sürenin fiili hizmetten sayılmaması gerektiğine karar vermiştir[2].

AYİM, sınıf okulunda sağlık nedeniyle başarısız geçen sürenin[3], idarî zorunluluk sebebiyle okulun kapalı olduğu sürenin[4], 18 yaşın altında geçen öğrenim süresinin[5] ve hazırlık sınıflarında geçen sürelerin[6] fiili hizmet süresinden sayılmayacağına karar vermiştir. Ancak AYİM, subay ve astsubayların yabancı ülke ya da uluslararası kuruluşlarda görevli olarak geçen sürelerinin ise hizmetten sayılmasına karar vermiştir[7].

II. FİİLİ HİZMET SÜRESİ ZAMMI

Fiili hizmet süresi zammı, ağır ve yıpratıcı bazı görevlerde bulunanların, fiili hizmet sürelerini önceden saptanmış süreler kadar artırılmasıdır[8]. Şöyle ki, 5510 sayılı Kanun ile getirilen sosyal güvenlik sistemi içinde iştirakçilere tanınan kimi haklar belirli fiili hizmet sürelerine sahip olma koşuluna bağlanmış; bazı ağır ve yıpratıcı görev ve hizmetlerde çalışanların ise, süre şartı aranılan bu hakların kapsamına, daha kısa sürede girebilmelerini sağlamak amacıyla, fiili hizmet süresi zammı uygulaması benimsenmiştir. Fiili hizmet süresi zammından faydalanan kişiler, bazı sosyal güvenlik haklarını daha kısa sürede kazanmakta ve kendileriyle aynı fiili hizmet süresine sahip olanlara göre belirli oranlarda daha fazla mali imkânlar elde etmektedirler.

5510 sayılı Kanun’un 40. maddesinde, görev unvanları, çalışılan işyerleri ve yapılan işler sayılmak suretiyle hangi görev ve hizmetlerin fiili hizmet süresi zammını gerektirecek nitelikte olduğu ve bu görev ve hizmetlerde geçen fiili hizmet sürelerine ne kadar süre ekleneceği hususları düzenlenmiştir. Bu düzenleme çerçevesinde fiili hizmet süresi zammından faydalanabilme koşulları, fıkralar halinde belirlenmiştir. Bazı fıkralarında belli görev unvanlarıyla belli kadrolarda çalışmak yeterli görülmüşken, kimi fıkralar uyarınca belli görev unvanlarıyla belli işlerde çalışmak, bazı fıkralara göre de belli işyerlerinde ve belli işlerde çalışmak gerekmektedir.

Maddede yer alan tablonun (13) numaralı sırasına göre subay, yedek subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaşlar ve sözleşmeli erbaş ve erlerin Türk Silâhlı Kuvvetlerinde geçen her 360 günlük hizmet süresi için, 90 gün fiilî hizmet süresi zammı alacakları düzenlenmiştir.

Fiili hizmet süresi zammı, fiili hizmet gibi hüküm ifade eder. 5510 sayılı Kanun’un 40. maddesinin 3 üncü fıkrasına göre, fiili hizmet süresi zammı, askerî personel için sekiz yılı geçmemek üzere uzun vadeli sigorta kolları uygulamasında, yani malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası kollarında prim ödeme gün sayısına eklenir. Ayrıca fiili hizmet süresinin üç yılı geçmemek üzere yarısı, emeklilik yaş hadlerinde yaşı aşağıya indirmeye katkısı olur.

Danıştay, Silahlı Kuvvetler ve Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde DMK’na tabi sivil mühendis olarak görev yapan kişinin[9]; Genelkurmay Başkanlığı, TBMM, Harita Genel Komutanlığı ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’ne bağlı basımevleri çalışanlarının fiili hizmet süresi zammından yararlanamayacağına karar vermiştir[10].

AYİM de, Genel Kurmay Elektrik Sistemler Komutanlığı’nda devlet memuru sıfatını haiz ve operatör olarak görev yapan bir kişinin fiili hizmet süresi zammından yararlandırılamayacağına[11]; 5434 sayılı Kanun’un geçici 205 nci maddenin 1 nci fıkrası (a) bendinde belirtilen 43 yaş sınırına tabi bir askerî personelin, fiili hizmet süresi zammı olan yaklaşık 5 yıl 6 aylık sürenin uygulandığında, 37 yaşında emekliliğe hak kazanacağına[12] karar vermiştir.

III. İTİBARİ HİZMET SÜRESİ

A. İtibari Hizmet Süresi Kavramı

İtibari hizmet süresi, askerlerin ve sivil iştirakçilerin harbe veya harp dışı çarpışmalara katılmaları nedeniyle doğan yıpranmalarının telafisine yönelik bir müessesedir[13]. Bu kavram, fiili hizmet zammından etkileri ve kapsama aldığı çalışanlar bakımından farklılıklar göstermektedir. Fiili hizmet zammı uzun vadeli sigorta kolları olan malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası kollarının uygulamasında ve yaş hadlerinde dikkate alınırken, itibari hizmet süresi 5510 sayılı Kanun’un 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasına göre sadece aylık bağlamada ve toptan ödemelerde dikkate alınmaktadır. Prim ödeme gün sayısı, yaş ve emeklilik ikramiyesinin hesabında herhangi bir etkisi olmamaktadır.

AYİM’e göre, fiili hizmet zammı toplamı dâhil 10 yıl hizmeti bulunmadan vefat eden subaydan dolayı ana-babası olan davacılara yetim aylığı bağlanabilmesine imkân olmadığı gibi, itibari hizmet sürelerinin bu 10 yıllık asgari fiili hizmet süresine eklenebilmesine mevzuat hükümleri engeldir[14].

B. İtibari Hizmet Süresi Zammı

5510 sayılı Kanun’un 49 maddesi ile itibari hizmet süresi zammı düzenlenmiştir. Madde şu hükmü içermektedir:

“İtibarî hizmet süresi, bu Kanuna göre bağlanacak aylıklar ve yapılacak toptan ödemelerin hesabında dikkate alınan ancak hiçbir şekilde bu Kanunla tanınan hakları kazanma bakımından gerekli prim ödeme gün sayısı, yaş ve emeklilik ikramiyesinin hesabında nazara alınmayan süredir. Sigortalıların aşağıda yazılı görevlerde geçen zamlar hariç, fiilî hizmet sürelerinin her yılı için;

  1. a) Subay (yedek subay dahil), astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erlerden;

1) Harbi doğuran genel ve kısmî seferberliğe katılanların, harbin ilânından seferberliğin bitim tarihine,

2) Seferberliği gerektiren iç tedip hareketlerine fiilen katılan birliklerde görevli olanların, çarpışmaların başlangıcından seferberliğin sona erdiği tarihe,

3) Harp veya seferberlik ilân edilmeden, Anayasanın 92 nci maddesi veya Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca, yabancı ülkelere gönderilen Türk Silâhlı Kuvvetlerinde görev yapanların çarpışma meydana gelmesi halinde, çarpışma süresince veya çarpışma bitmeden dönenler için Türkiye’ye dönüş tarihine,

kadar geçen tutsaklık süreleri dahil fiilî hizmet sürelerinin,

  1. b) 4 üncü madde gereği sigortalı sayılanlardan bu fıkranın (a) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde yazılı hareketlere sivil görevli, er veya erbaş olarak katılanların, bu durumlarda geçen fiilî hizmet sürelerinin, bu tarihlerden sonra devam eden tutsaklık sürelerinin,
  2. c) Harp halinde düşmana tutsak düşen veya düşman tarafından enterne edilen sigortalılardan kanunları gereğince, aylıkları ödenmek suretiyle, sözleşmeli personel hariç olmak üzere kurumları ile ilgileri kesilmeyenlerin, bu durumlarda geçen fiilî hizmet sürelerinin,

her yılı için altı ay itibarî hizmet süresi olarak eklenir. Bu nedenlerle eklenecek itibarî hizmet sürelerinin toplamı, üç yıldan fazla olamaz.

Kamu idarelerinde pilot olan ve olmayan uçucu, denizaltıcı, dalgıç, kurbağa adam ve paraşütçülerin bu görevlerde geçirdikleri fiilî hizmet sürelerinin her yılı için üç ay itibarî hizmet süresi eklenir. Bunlardan bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde gösterilenler için itibarî hizmet süresi zamları ayrıca eklenir.

Her yıl sonunda, sigortalının fiilî hizmet süresine bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri ile ikinci fıkrası hükümleri uyarınca eklenen itibarî hizmet süresinin her otuz günü için, yılın son ayında sigortalı adına ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ait sigortalı ve işveren prim toplamı kadar ayrıca itibarî hizmet süresi primi işverenden tahsil edilir. Süresinde yatırılmayan tutarlar için 89 uncu madde hükümleri uygulanır.”

Buna göre, askerî personele kanunda bahsedilen sürelerin her yılı için altı ay itibarî hizmet süresi zammı verilir. Ancak bu nedenlerle, ilave edilecek itibarî hizmet sürelerinin toplamı, üç yıldan fazla olamaz.

Öte yandan, muvazzaf ve yedek subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erler, seferberliğin ilânından sonra harp yapılmamışsa itibari hizmet süresi zammından yararlanmaları mümkün değildir. Bunların itibari hizmet süresi zammından yararlanabilmeleri için seferberliğin sonunda harbin ilân edilmesi ve seferberliğe katılmaları gerekir.

Maddenin (a) fıkrasının (3.) bendi ile harp ve seferberlik ilân edilmeden 1982 Anayasası’nın 92. maddesi veya Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası antlaşmalar gereğince yabancı ülkelere gönderilen Türk Silâhlı Kuvvetlerinde görev yapanlar, çarpışma meydana gelmesi halinde çarpışmanın başlangıcından itibaren çarpışma süresince veya çarpışma bitmeden dönenler için Türkiye’ye dönüş tarihine kadar geçen tutsaklık süreleri dâhil bu zamma hak kazanacaklardır. Çarpışma söz konusu olmadığı takdirde zamdan yararlanmak mümkün değildir[15]. Nitekim Kore ve Kıbrıs harekâtına katılanlara bu hükme göre itibari hizmet süresi zammı verilmiştir.

Ayrıca, yukarıda yer alan Kanun maddesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde pilot olan ve olmayan uçucu, denizaltıcı, dalgıç, kurbağa adam ve paraşütçülere itibari hizmet süresi zammına yapılacak ek itibari hizmet süresi zammını düzenlenmektedir. Buna göre, pilot olan ve olmayan uçucu, denizaltıcı, dalgıç, kurbağa adam ve paraşütçü personelden uçuculuk, denizaltıcılık, kurbağa adamlık veya paraşütçülük görevini bilfiil ifa etmeyenlerin bu zamdan yararlanmaları mümkün değildir. Anılan meslekleri yerine getiren askerî personelin atandıkları diğer görev yerlerinde örneğin Genelkurmay Başkanlığı karargâhında geçirdikleri süreler için bu zamdan yararlanmaları mümkün değildir.

Söz konusu düzenleme uçucu ve dalıcı personel için ek itibari hizmet süresi kabul etmiştir. Yani anılan kişiler koşulları gerçekleştiğinde, fiili hizmetlerine ilave olarak hem fiili hizmet zammından, hem harp ve çatışma nedenli itibari hizmet süresinden, hem de uçma veya dalma görevleri sebebiyle sadece kendilerine tanınan itibari hizmet süresinden yararlanabileceklerdir[16].

Pilot olan ve olmayan ordu uçucuları ile fiilen uçuculuk görevlerinde bulunanlar kastedilmekte olup, uçucu olup da talimatnamesi uyarınca, sağlık durumları veya başka haller dolayısıyla yer hizmetine alınmış bulunanlar, uçuculuk görevinden ayrılmış olduklarından ayrıldıkları ay sonundan sonrası için zamdan faydalanmaları mümkün değildir[17]. Ancak uçucu askerî personel, kadrolarını korumak şartıyla izinli oldukları sürelerde itibari hizmet zammından faydalanacaklardır.

Nitekim AYİM, paraşütçü statüsündeki bir askerî personelin[18], pilot kadrolu bir görev yerinde olmasa bile, fiilen uçuş yapan bir deniz pilotunun[19] söz konusu dönem için itibari hizmet süresi zammından yararlandırılması gerektiğine karar vermiştir. Ancak AYİM, hava araçlarının muharebat donanımlarında oluşan aksaklıkların giderilmesi, tespiti ve tecrübesi amacıyla, zaman zaman uçuşta görevlendirilen bir askerî personelin[20], paraşütçü unvanını koruyan ama fiilen paraşütçü birliklerde görev yapmayan bir askerî personelin[21] ve Bosna-Hersek’teki Türk birliğinde görev yapmasına rağmen, buradaki süresi zarfında herhangi bir çarpışmaya katılmayan bir askerî personelin[22] itibari hizmet süresi zammından yararlanmayacağı kanaatine ulaşmıştır.

[1] Danıştay Onuncu Dairesi, E. 1990/2075, K. 1992/2248, T. 27.05.1992, DD. 86, s. 542.

[2] Danıştay Onbirinci Dairesi, E. 2000/7462, K. 2001/3568, T. 27.12.2001.

[3] Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Birinci Dairesi, E. 1993/1209, K. 1994/580, T. 26.04.1994.

[4] Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Birinci Dairesi, E. 1998/885, K. 1999/667, T. 08.06.1999.

[5] Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Birinci Dairesi, E. 1997/66, K. 1997/438, T. 10.06.1997.

[6] Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Daireler Kurulu, K. 88/1620, T. 24.11.1988.

[7] 926 sayılı TSK Personel Kanunu ek madde 10/son

[8] GÜZEL Ali/Okur A. Rıza, Sosyal Güvenlik Hukuku, 10. Baskı, İstanbul 2004, s. 489.

[9] Danıştay Onuncu Dairesi, E. 95/3067, K. 97/2184, T. 04.06.1997, DD. 95, s. 610-611.

[10] Danıştay Onbirinci Dairesi, E. 2000/5725, K. 2001/54, T. 29.1.2001.

[11] Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Üçüncü Dairesi, E. 2009/364, K. 2009/1217, T. 19.11.2009.

[12] Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Birinci Dairesi, E. 2002/1173, K. 2002/1455, T. 06.11.2002.

[13] SÖZER Ali Nazım, “İtibari Hizmet Müessesesi ve İtibari Hizmetle İlgili Bazı Uygulama Sorunları”, Çimento İşveren, C. 12, S. 3, Mayıs 1998, s. 13.

[14] Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Birinci Dairesi, E. 1999/240, K. 1999/226, T. 09.03.1999.

[15] AKÇOMAK İsmail, En Son Değişiklikleri İle Açıklamalı – Uygulamalı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu, Ankara 1989, s. 195.

[16] SÖZER, agm., s. 13; AKÇOMAK İsmail/BELLİ A. Nadir, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ve İlgili Kanunlar, Ankara 1982, s. 122.

[17] AKÇOMAK, age., s. 199.

[18] Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Birinci Dairesi, E. 1993/359, K. 1994/538, T. 19.04.1994.

[19] Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Birinci Dairesi, E. 1985/202, K. 1986/5, T. 07.01.1986.

[20] Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Birinci Dairesi, E. 1995/1127, K. 1996/1162, T. 05.12.1995.

[21] Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Üçüncü Dairesi, E. 2007/73, K. 2007/803, T. 07.06.2007.

[22] Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Birinci Dairesi, E. 2002/1501, K. 2002/1372, T. 15.10.2002.